Turkish - English
Definition of kıvamında in Turkish English dictionary
- 1. of the proper consistency. 2. at the most suitable time. 3. (person) in top shape, at one's fittest (physically and mentally); in one's prime. 4. at its best, at its peak
- to a turn
- kıvam
- consistence
- kıvam
- consistency
I'm sorry to say that your madeleines have the consistency of rubber.
-Senin şekerli çöreklerinin kauçuk kıvamına sahip olduğunu söylediğim için üzgünüm.
- hamur kıvamında
- (Gıda) pastry
- kaymak kıvamında olan
- creamy
- kıvam
- (Çevre) viscosity
- kıvam
- propitious moment
- peynir kıvamında
- cheesy
- KIVAM
- consistance
- kıvam
- the right moment or stage (in development)
- kıvam
- stiffness
- kıvam
- consistency, consistence; propitious moment
- kıvam
- consistency, thickness, degree of density
- kıvam
- degree of maturity
- kıvam
- the peak of development
- kıvam
- temper
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kıvamında in Turkish Turkish dictionary
- KIVAM
- (Osmanlı Dönemi) Çağ
- KIVAM
- (Osmanlı Dönemi) Mâyi bir şeyin koyulaşmış hali
- KIVAM
- (Osmanlı Dönemi) Durma
- KIVAM
- (Osmanlı Dönemi) Tav
- KIVAM
- (Osmanlı Dönemi) Bir şeyin nizamı
- KIVAM
- (Osmanlı Dönemi) Doğrular. Dikler. Dik ve doğru çizgiler
- KIVAM
- (Osmanlı Dönemi) Olgunluk derecesi. Her şeyin en uygun hali
- kıvam
- Bir şeyin en uygun zaman veya durumu
- kıvam
- Sıvıların koyuluğu
- kıvam
- Spor çalışmalarında başarılı olabilmek için, fizik ve moral yönünden istenilen iyi durum
- kıvam
- Koyuluk; koyuluk derecesi
- kıvam
- Koyuluk, tav
- kıvam
- Sıvıların koyuluk derecesi
Related Terms
kıvamında
Hyphenation
kı·va·mın·daResimler
History
Favorites