Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

kısmetle

listen to the pronunciation of kısmetle
Turkish - Turkish

Definition of kısmetle in Turkish Turkish dictionary

KISMET
(Osmanlı Dönemi) Fık: Hisse-i şâyiayı, yani, taksim olunmamış maldaki hisseleri sahiplerine tahsis etmektir
KISMET
(Osmanlı Dönemi) Bölmek ve ayırmak. Bahşetmek. Taksim etmek
kısmet
Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz anlamında
kısmet
Sadun Boro'nun karısı Odo ve kızı Doniz'le dünya turuna çıktığı teknenin adı
kısmet
Tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip
kısmet
Evlenme talihi
kısmet
Tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip: "Kısmet ise gelir Hint'ten Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden?"- Atasözü
kısmet
Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu
kısmet
Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu. "Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz" anlamında bir seslenme sözü
kısmet
Evlenme talihi: "Aslında kendi de şimdiye kadar bütün kısmetleri tepti."- H. E. Adıvar
kısmet
Talih, kader, şans
kısmetle
Favorites