Turkish - English
Definition of kısmı in Turkish English dictionary
- proportion
A high proportion of crime in any country is perpetrated by young males in their teens and twenties.
-Herhangi bir ülkedeki suçun büyük kısmı 10' lu 20' li yaşlardaki genç erkekler tarafından işlenmektedir.
- (Ticaret) part
The upper part of the mountain is covered with snow.
-Dağın üst kısmı karla kaplıdır.
Tyler was born and grew up in the same part of Virginia as William Henry Harrison.
-Tyler, William Henry Harrison gibi Virginia'nın aynı kısmında doğdu ve büyüdü.
- tepe kısmı
- comb
- göğsün dekolteden görünen kısmı
- cleavage
- kolun ön kısmı
- forearm
- adres kısmı
- (Bilgisayar) address side
- bindirme kısmı
- (Askeri) embarkation element
- esas kısmı
- bulk
- gerçek kısmı
- (Bilgisayar) real part
- mermi üst kısmı
- (Askeri) ogive
- sicil kısmı
- (Askeri) records section
- binanın ön kısmı
- facade
- binanın ön kısmı
- frontage
- binanın ön kısmı
- front of a building
- binanın ön kısmı
- frontal
- bir kısmı, bir parça, bir bölüm
- part, a part of a section
- büyük bir kısmı
- A large part
- adres kısmı
- address part
- alay merkez kısmı amiri
- (Askeri) regimental adjutant
- armanın en üst kısmı
- chief
- ayağın üst kısmı
- instep
- ağ kısmı
- crotch
- ağız kısmı
- embouchure
- başın ön kısmı
- sinciput
- bel kısmı
- waistline
- bel kısmı
- waistband
- beynin omuriliğe bitişik kısmı
- medulla oblongata
- bilgisayar ağ savunması; uyuşturucu maddeyle mücadele kısmı
- (Askeri) computer network defense; counternarcotics division
- botun kıç kısmı
- (Askeri) boat tail
- burun kısmı
- nose part
- burun kısmı radyatörü
- (Havacılık) nose radiator
- elbisenin göğüs kısmı
- bosom
- elbisenin üst kısmı
- corsage
- elbisenin üst kısmı
- bodice
- embriyonun gelişimini sağlayan yumurta kısmı
- yolk
- erkek kısmı
- menfolk
- evrak kısmı
- (Askeri) mail and records division
- geminin baş kısmı
- prow
- geminin su üstünde kalan kısmı
- flotage
- gezegenin karanlık kısmı
- nightside
- geçiş yolu kısmı, güçlendirilmemiş
- (Askeri) causeway section, nonpowered
- geçiş yolu kısmı, güçlendirilmemiş (ara kısım)
- (Askeri) (I) causeway section, nonpowered (intermediate)
- geçiş yolu kısmı, güçlendirilmemiş (deniz ucu)
- (Askeri) (SE) causeway section, nonpowered (sea end)
- geçiş yolu kısmı, güçlendirilmemiş (sahil ucu)
- (Askeri) (BE) causeway section, nonpowered (beach end)
- hapishane tecrit kısmı
- (Askeri) standard detention unit
- hava destek kontrol kısmı
- (Askeri) air support control section
- hava savunma kısmı; amfibi yük boşaltım bölgesi
- (Askeri) air defense section; amphibian discharge site
- hava trafik kontrol kısmı
- (Askeri) air traffic control section
- havadan intikal yeteneği kısmı; büyükelçi
- (Askeri) air mobility branch; ambassador
- hayatın kalan kısmı
- afterlife
- ince bağırsağın alt kısmı
- ileum
- ince bağırsağın üst kısmı
- jejunum
- iş önlüğünün üst kısmı
- bib
- işlem kısmı
- operation part
- jambonun çıtır çıtır kısmı
- crackling
- kadın kısmı
- womankind, women
- kadın kısmı
- (aile) distaff side
- kafatasının ön kısmı
- sinciput
- karı kısmı vulg
- womankind
- kaymak kısmı
- the fat
- kesir kısmı
- fractional part
- komuta sistemleri harekat kısmı
- (Askeri) command systems operations branch
- konvoy kısmı
- (Askeri) joiner section
- kripto kısmı
- (Askeri) cryptographic section
- kuyruk kısmı
- (Havacılık) boat tail
- kuyruğun kemikli kısmı
- dock
- kâğıdın dağıtılmayan kısmı
- counterfoil
- logaritmanın ondalık kısmı
- mantissa
- mantarın alt kısmı
- gill
- mermi yolu alçalış kısmı
- (Askeri) descending branch
- mermi yolu yükseliş kısmı
- (Askeri) ascending branch
- mesaj kısmı
- message slot
- mesaj kısmı / bölümü
- message slot
- miğferin çene kısmı
- beaver
- muharebe planları kısmı/tümeni
- (Askeri) combat plans division
- müşterek hava indirmesi öncü kısmı
- (Askeri) joint airborne advance party
- nakliye gemileri kısmı
- (Askeri) transport division
- ormanın iç kısmı
- backwoods
- orta kısmı geniş olan
- beamy
- personel kısmı
- personnel department
- plağın ikinci ve daha önemsiz kısmı
- flip side
- posta kısmı
- (Askeri) postal section
- printer kısmı
- printer section
- program kısmı
- (Askeri) programme section
- sahnenin üst kısmı
- rigging loft
- saplama tuğlanın duvarın içindeki kısmı
- tailing
- su yolu işletme kısmı
- (Askeri) water way division
- subay kısmı
- (Askeri) officer section
- suçlamanın en ağır kısmı
- gravamen
- sırtın bel kısmı
- the small of the back
- tahrik kısmı
- (Matbaacılık, Basımcılık) drive side
- telli hat kısmı
- (Askeri) section of wire line
- telli çalgının ön kısmı
- belly
- telsiz ve işaret bezi kısmı
- (Askeri) radio and panel section
- tüyün yumuşak kısmı
- vane
- uçak acil bakım kısmı
- (Askeri) aircraft intermediate maintenance department
- uçağın plastik siperle örtülü kısmı
- greenhouse
- yapının dış kısmı
- dressing
- çağrı servisi pozisypnu; geçiş yolu kısmı, güçlendirilmiş; Arama noktası başlang
- (Askeri) call service position; causeway section, powered; commence search point; contracting support plan; crisis staffing procedures (JCS); cryptologic support package
- çorabın baldır kısmı
- calf
- ölçünün vurgusuz kısmı
- arsis
- ülkenin iç kısmı
- midland
- ülkenin iç kısmı
- inland
- İKK analiz kısmı
- (Askeri) counterintelligence analysis section
- şehrin denize bakan kısmı
- sea front
- şehrin yukarı kısmı
- uptown