Turkish - English
Definition of kıskaç in Turkish English dictionary
- {i} gripper
- {i} pincers
- {i} clamp
- barnacles
- tongs; forceps; pincers; pliers
- claw
- snare
- (Zooloji) claw, pincer, chela
- pliers
- nipper
- (yengeç vb.) chela
- pincers, pliers; claw, pincer, chela; clamp, vice; folding steps
- tongs
- vice
- tong
- clip
- grapple
- folding steps
- forceps
- nail
- bending claw
- nippers
- chela
- kıskaç gözlük
- pince-nez
- kıskaç gözlük pince-nez
- (bir)
- kıskaç harekâtı
- pincer movement
- kıskaç içinde olmak
- to be in a very difficult situation
- kesici kıskaç
- cutting nippers
- nallanan atın burnuna takılan kıskaç
- barnacles
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kıskaç in Turkish Turkish dictionary
- Bir şeyi tutup sıkıştırmaya yarayan kerpeten, pense gibi araç
- Böceklerde besin maddelerini parçalamaya ve kendilerini savunmaya yarayan organ
- Böceklerde besin maddelerini parçalamaya ve kendilerini savunmaya yarayan organ: "Deniz kenarında bu meşalelerle korkunç kıskaçlı büyük pavuryalar topladıkları görülüyor."- S. F. Abasıyanık
- Kıskaç biçiminde olan
- çamaşır mandalı
- Demircilerin kızgın demiri tuttukları maşa gibi araç
- Açılıp kapanan eğreti merdiven
- kıskaç gözlük
- Kelebek gözlük
- çifte kıskaç
- İkili kıskaca alma durumu
Related Terms
kıskaç
Hyphenation
kıs·kaçPronunciation
Resimler
History
Favorites