Turkish - English
Definition of kısas in Turkish English dictionary
- talion
- (Hukuk) retaliation
- retaliation, reprisal
- retaliate
- (Din) retribution
- kısasa kısas
- eye for an eye
- kısasa kısas
- an eye for an eye
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kısas in Turkish Turkish dictionary
- Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde uygulayarak cezalandırma
- Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde uyguluyarak cezalandırma
- Kıssalar, hikâyeler, öyküler
- KISAS
- (Osmanlı Dönemi) Kıssalar. Fıkralar. Hikâyeler
- KISAS
- (Hukuk) İşlenen suçu, aynen suç işleyen kişiye uygulama
- kısas politikası
- "Quid pro quo" Politikası, Türkçe'de; "Kısasa kısas" denilen şekilde uygulanan bir tutum olup, dünya diplomasisinde bu Latince deyimle anılmaktadır. Bazen, "göze göz, dişe diş" de denilen bu politika ile bir devlet diğerlerine karşı aynen onun kendisine olan davranışlarına uygun bir tutum izleyerek cevap verir
- kısas etmek
- Bir suçluya başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde uygulamak
- kısasa kısas
- Yapılan kötülüğün karşılığını aynı biçimde verme, kana kan
Related Terms
kısas
Hyphenation
kı·sasResimler
History
Favorites