kısa bir süre

listen to the pronunciation of kısa bir süre
Turkish - English
awhile
for a while

I want to leave these packages for a while. - Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum.

short while

She stayed there for a short while. - O kısa bir süre orada kaldı.

She stayed in that area for a short while. - O, kısa bir süre o bölgede kaldı.

brief moment
kısa bir süre önce
A short while ago
kısa bir süre için
for the time
Turkish - Turkish
parça
bir ara
kısa bir süre
Favorites