Turkish - English
Definition of kısırlaştırılmış in Turkish English dictionary
- neutered
- spayed
- kısır
- infertile
- kısır
- barren
- kısır
- {s} sterile
- kısırlaştırılmış hayvan
- neuter
- kısırlaştırılmış hayvan
- spado
- kısırlaştırılmış horoz
- capon
- kısırlaştırılmış koç
- wether
- kısır
- cortex
- kısır
- (Gıda) burghul salad
- kısır
- (Botanik, Bitkibilim) pod
- kısır
- scab
- kısır
- poor
- kısır
- castrated
- kısır
- unfruitful
- kısır
- unproductive
- kısır
- fruitless
- kısır
- abortive
- kısır
- effete
- kısır
- a cold dish made with cracked wheat, salad vegetables, and olive oil
- kısır
- sterile, infertile, barren; unproductive
- kısır
- infecund
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kısırlaştırılmış in Turkish Turkish dictionary
- sterilize
- KISIR
- (Osmanlı Dönemi) Münbit olmayan ve mahsul alınamayan verimsiz toprak
- KISIR
- (Osmanlı Dönemi) Çocuğu olmaz, doğurmaz
- Kısır
- YOZ
- Kısır
- (Osmanlı Dönemi) A'KAR
- kısır
- Verimsiz, yararsız, sonuçsuz
- kısır
- Verimsiz, yararsız, sonuçsuz. İçinde hiçbir üreme olayı geçmeyen canlı hücre, çekirdek vb
- kısır
- Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen
- kısır
- şlanmış bulgur, taze soğan, maydanoz ve baharatla yapılan bir tür yemek
- kısır
- İçinde hiçbir üreme olayı geçmeyen (canlı hücre, çekirdek vb.)
- kısır
- Haşlanmış bulgur, taze soğan, maydanoz ve baharatla yapılan bir tür yemek
- kısır
- Ürün vermeyen
- kısır
- Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen (insan ve hayvan). Ürün vermeyen (toprak)
Related Terms
kısırlaştırılmış
Hyphenation
kı·sır·laş·tı·rıl·mışResimler
History
Favorites