kırbaç

listen to the pronunciation of kırbaç
Turkish - English
whip

My dad is going to whip me just like a donkey. - Babam beni tıpkı bir eşek gibi kırbaçlayacak.

After being whipped, the prisoner replied. - Kırbaçlandıktan sonra mahkum cevap verdi.

whipper
tawse
whip, scourge
kurbash
scourge
kourbash [Brit.]
horsewhip
taws
crop
flagellum
{i} whipping
to whip
{i} kourbash
kırbaç izi
wale
kırbaç izi
wheal
kırbaç kurdu
(Tabiat Doğa) (hayvan) whipworm
kırbaç ucu
whiplash
kırbaç vurmak
to whip, flog
kırbaç yemek
to be whipped, be flogged
dokuz kamçılı kırbaç
cat-o-nine-tails
dokuz kamçılı kırbaç
cat-o'-nine-tails
küçük kırbaç
quirt
meşin kırbaç
cowhide
Turkish - Turkish
Tek parça deri veya uzun esnek bir değneğin ucuna sırım bağlanarak yapılmış vurma aracı
Tek parça deri veya uzun esnek bir değneğin ucuna sırım bağlanarak yapılmış vurma aracı: "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı."- F. N. Çamlıbel
(Osmanlı Dönemi) DIRRE
kırbaç kurdu
Çeşitli türleri insanların ve hayvanların kalın bağırsağında yaşayan, boyu 5 cm olan, eni gözle görülmeyecek incelikte bir asalak, trikosefal (Trichuris trichiura)
kırbaç kurtları
Örnek hayvanı kırbaç kurdu olan, yuvarlak solucanlar familyası