Turkish - English
Definition of kırağı in Turkish English dictionary
- {i} rime
- (donmuş) glazed frost
- frost
Young plants should be protected in frosty weather.
-Genç bitkiler kırağılı havadan korunmalıdır.
- white frost
- glaze
- hoarfrost
- frost, hoarfrost, white frost
- hoar
- frot
- kırağı düşmek
- to frost
- kırağı düşmek/yağmak
- for it to frost
- kırağı gibi
- rimy
- kırağı ile kaplı
- hoar
- kırağı kaplı
- frosted
- kırağı kaplı
- frosty
- kırağı kaplı
- rimy
- kırağı çalmak
- to become frostbitten, to nip
- kırağı çalmak
- perish
- kırağı çalmak
- frost
- kırağı çalmak
- for frost to damage (a plant)
- kırağı çalmış
- frostbitten
- Acı patlıcana kırağı çalmaz
- (Atasözü) The worthless need no protection
- Acı patlıcanı kırağı çalmaz
- A worthless vessel does not get broken
- acı patlıcanı kırağı çalmaz
- ill weeds grow apace
- donmuş kırağı
- black ice
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kırağı in Turkish Turkish dictionary
- Su buğusunun soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince buz billuru: "Sedef parçasını hemen aşağıya düşecek bir kırağı damlası gibi parlatıyordu."- R. H. Karay
- Ateşi karıştırmada kullanılan demir veya odun çubuk
- Su buğusunun soğuk havalarda, yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince buz billûru
- Soğuk havalarda, su buğusunun yerde, bitkiler, ağaçlar ve öteki nesneler üzerinde donmasıyla oluşan ince buz billuru
- (Osmanlı Dönemi) SEKİT
- (Osmanlı Dönemi) HAKÎ'
- KIRAĞI
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Şebnem
Related Terms
kırağı
Hyphenation
kı·ra·ğıPronunciation
Resimler
Favorites