Turkish - English
Definition of kıkırdaklı in Turkish English dictionary
- gristly
- cartilaginous, gristly
- cartilaginous
- (Anatomi) chondrinus
- kıkırdak
- {i} cartilage
The meniscus is not a bone. It is a cartilage, a flexible, elastic tissue.
-Menisküs bir kemik değildir. Bu bir kıkırdak, esnek, elastik bir dokudur.
The outer part of the ear is made of cartilage.
-Kulağın dış tarafı kıkırdaktan yapılmıştır.
- kıkırdak
- ring cartilage
- kıkırdak
- gristle
- kıkırdak
- crackling; cracklings (used in cooking)
- kıkırdak
- (Anatomi) cartilage
- kıkırdak
- cartilage, gristle; crackling
- kıkırdak
- (Diş Hekimliği) kartilaj
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kıkırdaklı in Turkish Turkish dictionary
- Yapısında kıkırdak bulunan
- Kıkırdak
- (Osmanlı Dönemi) GUZRUF
- Kıkırdak
- (Osmanlı Dönemi) GURZUF
- kıkırdak
- Sığır ve danada, hayvanın göğüs boşluğunun arka tarafının alt bölümünde bulunan parça
- kıkırdak
- Kemik kadar sert olmayan, dayanıklı, esnek, bükülgen, damarsız bağ dokusu
- kıkırdak
- Kakırdık
Related Terms
kıkırdaklı
Hyphenation
kı·kır·dak·lıResimler
Favorites