Turkish - English
Definition of küt küt in Turkish English dictionary
- with several knocks
- pit a pat
- küt küt atmak
- thump
- küt küt atmak
- to throb, to pound
- küt küt atmak
- pound
- küt küt etmek
- (for one's heart) to pound
- arkası kısa ve küt araba
- hatchback
- küt
- thud
- küt
- stubby; blunt, dull
- küt
- bang
- küt
- bump
Tom and Mary bumped into each other yesterday afternoon in the library.
-Tom ve Mary dün öğleden sonra kütüphanede birbiriyle karşılaştı.
- küt
- plump
- küt
- pop
Tens of thousands of people gathered in Saint Peter's Square on Sunday morning, despite the cold and the rain, to take part in Solemn Mass with Pope Francis in celebration of Easter.
-On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı.
- küt
- blunt, dull
- küt
- stubby, short and thick
- küt diye
- plunk
- küt diye
- plump
- küt diye
- with a thud
- küt diye
- plonk
- küt diye
- with a thud, with a thump, with a clonk
- küt diye
- with a sharp blow
- küt diye bırakmak
- plump
- küt diye düşmek
- plump
- küt diye çarpmak
- bang
- küt kuyruklu korsanmartı
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: yırtıcı martıgiller) pomarine skua
- küt mermi çekirdeği
- ogive
- küt uç
- chump
- küt uç
- butt end
- küt uç
- blunt point
- pat küt
- 1. Biff!/Bam! 2. with biffs and bams
- pat küt vurma
- thwack
- pat küt vurmak
- thwack
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of küt küt in Turkish Turkish dictionary
- Üst üste küt sesi çıkararak
- küt
- Smaç
- küt
- Kısa ve kalınca
- küt
- Sivri ve uzun olmayan
- küt
- Tahta gibi katı şeylere vurulduğunda çıkan sesi anlatır
- küt
- Keskin olmayan
- küt
- Sakat ve yürüyemeyen çocuklara verielen ad
- pat küt
- Sopa gibi bir şeyle veya elle üst üste vurmayı belirtmek için kullanılır