kürekler

listen to the pronunciation of kürekler
Turkish - English
(Bilgisayar) shovels

Tom grabbed one of the shovels and started digging. - Tom küreklerden birini aldı ve kazmaya başladı.

Grab the shovels, boys. - Kürekleri alın çocuklar.

plural of shovel
kürek
shovel

The worker is carrying sand with a shovel. - İşçi, bir kürekle kum taşıyor.

They were shoveling the snow away. - Karı kürekle atıyorlardı.

kürek
oar

All boats are equipped with oar. - Tüm tekneler kürek ile donatılmıştır.

The rower blames his oar. - Kürekçi küreğini suçluyor.

kürek
scoop
kürek
hawk
kürek
plow
kürek
(Gıda) shoulder
kürek
oars

Fish use their fins as oars. - Balıklar kürek olarak yüzgeçlerini kullanırlar.

kürek
paddled
kürek
shovel; oar, paddle; (fırıncı) baker's peel
kürek
hard labor
kürek
spade
kürek
scull
kürek
oar; paddle
Turkish - Turkish

Definition of kürekler in Turkish Turkish dictionary

Kürek
lapatka
Kürek
iftar
Kürek
(Osmanlı Dönemi) MİRFEŞE
kürek
Küçük deniz teknelerini yürütmeye yarayan, bir ucu yassı, uzun ağaç
kürek
Toprak, kömür gibi şeyleri bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç
kürek
Toprak, kömür gibi şeyleri bir yerden bir yere alıp atmaya, taşımaya yarayan ve yayvan bir bölümü, buna bağlı uzun bir sapı bulunan araç: "Ölünün cesedi üstüne atılan birkaç kürek toprak gibi, hatırası üzerine kapanan birkaç satır yazı!"- A. Ş. Hisar
kürek
Kürek cezası