küpeşte

listen to the pronunciation of küpeşte
Turkish - English
gunwale, railing; banister, handrail
(Denizcilik) rail, railing; gunwale, gunnel
handrail, banister, balustrade
gunwale

As the waves crested about them, Tom and Mary clung desperately to the gunwales of their lifeboat. - Dalgalar etraflarını döverken Tom ve Meryem can havliyle filikalarının küpeştesine yapıştılar.

bulwark
bulwarks
ledger board
ship's rail
(Gemicilik) rail
toe rail
(Mukavele) handrail
küpeşte kapağı
capping
Turkish - Turkish
(Hukuk) Gemilerde güverte parmaklığı; parmaklıkların üzerine yerleştirilen ağaç bölüm
(Osmanlı Dönemi) Geminin kenarlarındaki tahta siper
(Osmanlı Dönemi) Parmaklığın üzerindeki düz ve kalın tahta
Gemilerde güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siperler, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölümler, korkuluk, parapet: "Küpeşteye ellerini dayayarak denize baktı."- S. F. Abasıyanık
Duvarların üzerine, balkon veya pencerelerin içine çimento ve mozayik karışımı ile yapılan dolgu set
Güverte üstündeki borda kaplaması
Teknelerin, iskele ve sancaktaki üst yüzeyi
Gemilerde borda kaplamaların en üst bölümü
parapet
korkuluk
küpeşte
Favorites