Turkish - English
Definition of külli̇ye in Turkish English dictionary
- külliye
- complex of buildings adjacent to a mosque
- irade-i külliye
- will-i complex
- irade-i külliye
- the absolute will of good
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of külli̇ye in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Bolluk, çokluk, ziyadelik
- (Osmanlı Dönemi) (Külliyet) Bütünlük, umumilik, genellik
- (Osmanlı Dönemi) Tar: Osmanlı İmparatorluğu zamanında Arap vilâyetlerinde bazı medreselere, üniversite karşılığı verilen ad
- külliye
- Medrese, hamam, imaret, şifahane ve çarşı gibi ek yapıları ile birlikte inşa edilen cami
- külliye
- Cami ile birlikte medrese, imaret, türbe, kütüphane, hamam, aşevi, kervansaray, çarşı, okul, hastane, tekke, zaviye binalarından oluşan yapılar topluluğu
- külliye
- (Osmanlı Dönemi) (külliyet) bütünlük, umumilik, genellik; bolluk, çokluk, ziyâdelik
- külliye
- Değişik işlevli yapılardan meydana gelen yapılar topluluğu
- külliye
- Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane gibi çeşitli yapıların bütünü
- İRADEİ KÜLLİYE
- (Hukuk) Tanrı iradesinin herşeyin sebebi olduğunu kabul eden düşünce biçimi
Related Terms
külli̇ye
Hyphenation
kül·li̇·yeResimler
History
Favorites