Turkish - English
Definition of külfetli in Turkish English dictionary
- cumbersome
- inconvenient
- burdensome
- troublesome
- (something) that requires great expense
- onerous
- troublesome, burdensome
- cumbrous
- taskwork
- külfet
- (Hukuk) burden
- külfet
- charge
- külfet
- fatigue
- külfet
- trouble, bother, fatigue; great expense
- külfet
- difficulty
- külfet
- tax
- külfet
- inconvenience
- külfet
- trouble
- külfet
- onerousness
- külfet
- task
- külfet
- trouble, inconvenience, bother
- külfet
- onus
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of külfetli in Turkish Turkish dictionary
- Sıkıcı, zor, yorucu, özen isteyen
- Büyük masraf gerektiren
- Büyük masraf gerektiren: "Gece sokağa çıkmaktan korktuğum için değil, bizim tarafta sokağa çıkmak külfetli oluyor da ondan."- B. Felek
- KÜLFET
- (Osmanlı Dönemi) Zahmet. Sıkıntı. Yorgunluk. Zahmetli iş. Adetten ve lüzumundan çok yorularak çalışmakla iş yapmak
- KÜLFET
- (Osmanlı Dönemi) Merâsim
- Külfet
- (Osmanlı Dönemi) MEUNET
- külfet
- Sıkıntılı zorluk, yorgunluk
- külfet
- (Osmanlı Dönemi) yük, zahmet, sıkıntı, zorluk
- külfet
- Büyük masraf
Related Terms
külfetli
Hyphenation
kül·fet·liResimler
History
Favorites