Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

küflü

listen to the pronunciation of küflü
Turkish - English
musty

This room smells musty. - Bu oda küflü kokuyor.

The cabin smelled musty. - Kabin küflü kokuyordu.

mildewy
mouldy, moldy, mildewed, musty; mouldy, moldy, fusty, old-fashioned
mouldy

The bread was mouldy, but Tom ate it nevertheless. - Ekmek küflüydü ama Tom yine de onu yedi.

moldy

We have nothing but some moldy bread. - Biraz küflü ekmekten başka bir şeyimiz yok.

The farmer's wife threw moldy bread out of kitchen window and the hungry farm cat ran out of the barn to eat it. - Çiftçinin karısı, mutfak penceresinden küflü ekmek fırlattı ve aç çiftlik kedisi onu yemek için ahırdan dışarı koştu.

moldy; mildewy; musty
fusty, fogyish, moldy
jocular moldy coin; moldy bill; moldy shekel
mildewed
fusty
küflü olma
moldiness
küflü olma
mouldiness
Turkish - Turkish