Tom answered with a contemptuous laugh.
- Tom küçümseyici bir gülüşle cevap verdi.
He despised those who lived on welfare.
- Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.
Even his servants despised him.
- Onun uşakları bile onu küçümsedi.
Everybody is fed up with Dan's scornful attitude.
- Herkes Dan'ın küçümseyen tavrından bıktı.
True artists scorn nothing; they force themselves to understand instead of judging.
- Gerçek sanatçılar hiçbir şeyi küçümsemez; onlar kendilerini yargılamak yerine anlamak için zorlarlar.
Do not belittle his suggestions.
- Onun önerilerini küçümseme.
He takes every opportunity to belittle you.
- O sizi küçümsemek için her fırsatı kullanır.
Tom also despised Mary.
- Tom da Mary'yi küçümsedi.
Even his servants despised him.
- Onun uşakları bile onu küçümsedi.