küçümser

listen to the pronunciation of küçümser
Turkish - English
depreciatory
{s} of or pertaining to depreciation (reduction in the value of an item or a currency); critical, disparaging, belittling
Tending to depreciate; undervaluing; depreciative
küçümser biçimde
condescendingly
küçümse
{f} scorned
küçümse
despise

They don't despise you. - Onlar seni küçümsemiyorlar.

The learned are apt to despise the ignorant. - Bilgili insanlar cahil insanları küçümseme eğilimindedir.

küçümse
{f} scorn

There was a scornful note in his voice. - Sesinde küçümseyen bir ifade vardı.

Everybody is fed up with Dan's scornful attitude. - Herkes Dan'ın küçümseyen tavrından bıktı.

küçümse
pooh pooh
küçümse
{f} condescending
küçümse
belittle

Do not belittle his suggestions. - Onun önerilerini küçümseme.

He takes every opportunity to belittle you. - O sizi küçümsemek için her fırsatı kullanır.

küçümse
despised

Even his servants despised him. - Onun uşakları bile onu küçümsedi.

He despised those who lived on welfare. - Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.

küçümser
Favorites