küçümsenme

listen to the pronunciation of küçümsenme
Turkish - English
slights
plural of , slight
third-person singular of slight
küçümse
{f} scorned
küçümse
despise

They don't despise you. - Onlar seni küçümsemiyorlar.

I'm sure you despise me. - Senin beni küçümsediğinden eminim.

küçümse
{f} scorn

There was a scornful note in his voice. - Sesinde küçümseyen bir ifade vardı.

Why are you giving me such a scornful look? - Neden bana böyle küçümseyen bir görünüm veriyorsun?

küçümse
pooh pooh
küçümse
{f} condescending
küçümse
belittle

He takes every opportunity to belittle you. - O sizi küçümsemek için her fırsatı kullanır.

Do not belittle his suggestions. - Onun önerilerini küçümseme.

küçümse
despised

His very servants despised him. - Onun hizmetkarları onu küçümsedi.

He despised those who lived on welfare. - Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.

küçümsenmek
to be underrated, be belittled, be minimized
küçümsenmek
to be looked down on, be despised
Turkish - Turkish
Küçümsenmek işi
Küçümsenmek işi: "Ama yığınlar hiç mi hiç ahlak değerlerinin küçümsenmesine evet dememişlerdi."- S. Birsel
küçümsenmek
Küçümsemek işi yapılmak
küçümsenme
Favorites