küçültmek

listen to the pronunciation of küçültmek
Turkish - English
shrink
minimize
make smaller
reduce
lessen
to make small, to shrink, to contract, to diminish; to humiliate, to disgrace, to degrade, to lower
to make (something) smaller; to shrink, diminish
lower
miniaturize
dispraise
reduce , shrink , zoom out
diminish
derogate
to deprecate; to underrate
belittle
minify
decrease
humiliate
disgrace
downsize
degrade
take in
contract

Related Terms

küçültme
reduction
küçültme
{i} depreciation
küçültme
contraction
küçültme
(Bilgisayar) zoom out
küçül
become smaller
küçül
{f} dwindling
küçültme
diminution
küçültme
downsizing
küçültme
derogation
küçül
dwindle
fazını küçültmek
phase down
hedefini küçültmek
lover one's sights
itibarını küçültmek
debase
küçültme
making smaller
küçültme
dispraise
küçültme
diminishing; humiliation; deprecation
küçültme
reducing
küçültme
lessening
küçültme
making small, decreasing, diminishing
küçültme
humiliating, humiliation
küçültme
deprecation
küçültme
{s} diminutive
simge durumuna küçültmek
(Bilgisayar) iconify
vites küçültmek
to shift down, to change down
vites küçültmek
gear down
vites küçültmek
change down
vites küçültmek
shift down
vites küçültmek
to downshift, shift to a lower gear
vitesi küçültmek
to shift down
yelkeni sarıp küçültmek
shorten
Turkish - Turkish
Değerini ve onurunu azaltmak
Yaşını gizleyerek küçük göstermek
Büyükken daha küçük duruma getirmek: "Lokmasını bir iki kez çiğneyerek küçülttü."- N. Cumalı
Değerini ve onurunu azaltmak: "Adamcağızı küçülten, küçük düşürmek isteyen numara anlaşılmıyor."- T. Buğra
Büyükken daha küçük duruma getirmek

Related Terms

Küçültme
(Osmanlı Dönemi) ISGAR
küçültme
Bir şeyin küçüğünü gösteren söz biçimi
küçültme
Küçültmek işi, tasgir
küçültmek
Favorites
More...
Clear