Turkish - English
Definition of körfezin in Turkish English dictionary
- gulf of
- körfez
- gulf
The 1990s began with the Gulf War.
-1990 lar Körfez Savaşı ile başladı.
How do you feel about the Gulf War?
-Körfez savaşı konusunda ne düşünüyorsun?
- körfez
- bay
The bay is full of boats and people.
-Körfez, tekneler ve insanlarla dolu.
This bay is called New York Harbor.
-Bu körfeze New York Harbor denir.
- körfez
- lough
- körfez
- loch
- körfez
- gulf, bay
- körfez
- bight
Heligoland is located in the German Bight.
-Helgoland Alman körfezinde bulunmaktadır.
- körfez
- arm
- körfez
- firth
- körfez
- indentation
- körfez
- cove
- körfez
- gulf; bay; inlet
- körfez
- secluded, out-of-the-way
- körfez
- inlet
- körfez
- arm of the sea
- körfez
- loch,lough
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of körfezin in Turkish Turkish dictionary
- körfez
- Kuytu, işlek olmayan
- körfez
- Denizin karaya doğru sokulmuş büyük ve derin girinti
- körfez
- Karanın içine sokulmuş deniz parçası
- körfez
- Karanın içine sokulmuş deniz parçası: "Körfezin karşı kıyısında bir kömürcü kayığı demirlemişti."- Y. Z. Ortaç