kâme

listen to the pronunciation of kâme
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) (C.: Kumme) Başını sudan kaldıran davar
(Osmanlı Dönemi) f. Arzu, istek, meram, gaye, maksad.KAM'E $ (Kumu') : Hakaret
Kabartma bir figür oluşturacak biçimde yontulmuş değerli taş
Değişik renkli üst üste iki katmandan oluşan ve üstteki katmanına kabartma bir desen yapılan değerli taş
KAMES
(Osmanlı Dönemi) Suya daldırmak ve batırmak
KAMES
(Osmanlı Dönemi) Hareket edip acı çekmek
KASB
(Osmanlı Dönemi) Kat'etmek, kesmek
KAUS
(Osmanlı Dönemi) Yaşlı, koca, ihtiyar
English - English
A round hill or short ridge of sand or gravel deposited by a melting glacier
{i} mound of sand and gravel left by a glacier (Geology)
A short ridge or mound of sand and gravel deposited during the melting of glacial ice
A low ridge
kames
plural of kame
kâme

    Hyphenation

    kame

    Etymology

    [ 'kAm ] (noun.) 1795. Scots, kame, comb, from Middle English camb comb, from Old English.
Favorites