justly; well enough, moderately; clearly

listen to the pronunciation of justly; well enough, moderately; clearly
English - Turkish

Definition of justly; well enough, moderately; clearly in English Turkish dictionary

fairly
yansızca
fairly
dosdoğru
fairly
hayli
fairly
(Ticaret) tamamıyla
fairly
kurallara uygun biçimde
fairly
dürüst bir biçimde

Herkese dürüst bir biçimde davranalım. - Let's treat everybody fairly.

fairly
yeterli
fairly
oldukça

Nesnenin yüzeyi oldukça pürüzlü. - The surface of the object is fairly rough.

Tom Mary'ye oldukça pahalı bir kamera aldı. - Tom bought Mary a fairly expensive camera.

fairly
açıkça
fairly
dürüstçe

O, bana karşı dürüstçe davrandı. - He acted fairly toward me.

Medyanın, haberleri dürüstçe sunduğunu hissediyor musun? - Do you feel that the media presents the news fairly?

fairly
güzelce
fairly
adeta
fairly
uygun bir şekilde
fairly
tamamen/oldukça/dürüstçe
fairly
âdeta: He fairly flew down the stairs. Merdivenlerden âdeta uçarak
fairly
safça
fairly
tarafsızca

Tom'a tarafsızca davranıldı. - Tom was treated fairly.

fairly
oldukça: fairly big oldukça büyük
English - English
fairly
justly; well enough, moderately; clearly
Favorites