English - Turkish
Definition of justice, right, honesty in English Turkish dictionary
- equity
- (Ticaret) bir malın net değeri
- equity
- hak
- equity
- adalet
- equity
- dürüstlük
- equity
- adalet, insaf, hakkaniyet,denkserlik
- equity
- (ticaret) borç ve ipotekten sonra firma ve sahibinin hakkı
- equity
- (hukuk) resmi kanunlara ilave edilen adalet üzerine kurulmuş kurullar ve evvelki emsal
- equity
- (hukuk) davalı ve davacı arasında eşitlik ve denkserlik namına verilen karar
- equity
- eşitlik
- equity
- {i} aktörler birliği [brit.]
- equity
- insaf
- equity
- (Askeri) YASAL PARA KAYNAĞI
- equity
- denkserlik
- equity
- davalı ve davacı arasında eşitlik ve denkserlik namına verilen karar
- equity
- {i} eşitlikçilik
- equity
- borç ve ipotekten sonra firma ve sah
- equity
- resmi kanunlara ilave edilen adalet üzerine kurulmuş kurullar ve evvelki emsal
- equity
- {i} öz kaynak
Related Terms
English - English
Definition of justice, right, honesty in English English dictionary
- {n} equity
justice, right, honesty
Hyphenation
justice, right, hon·es·tyPronunciation
Resimler
History
Favorites