Tam o sırada, telefon çaldı. - Just then, the telephone rang.
Tam o sırada, telefon çaldı.
Just then, the telephone rang.
Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler. - Just then, the workers in the park brought over some small playing cards.
Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.
Just then, the workers in the park brought over some small playing cards.