Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.
- Let me see. There were fifteen people.
Tom'un fikrini değiştirip değiştirmediğine bir bakayım.
- Let me see if Tom has changed his mind.
Neyin olduğuna bir bakayım.
- Let me see what you've got.
Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.
- Let me see. There were fifteen people.
Yarın nasıl hissedeceğime bir bakayım.
- Let me see how I feel tomorrow.
Bir bakayım. Otobüsle yaklaşık iki saat sürer.
- Let me see. It takes about two hours by bus.