Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
junior, the younger or youngest son
English - Turkish
Definition of
junior, the younger or youngest son
in English Turkish dictionary
Related Terms
cadet
{i}
polis akademisi öğrencisi
cadet
{i}
askeri öğrenci
cadet
küçük kardeş
cadet
harp okulu ya da sakçı koleji öğrencisi
cadet
cadet corps harp okulu taburu
cadet
{i}
harp okulu öğrencisi
cadet
{i}
askeri lise/okul öğrencisi
cadet
{i}
erkek kardeş (küçük)
cadet
(Askeri)
SUBAY ADAYI: A. B. D. 'nde Westpoint'deki Harp Okulu'nda, subay olmak üzere dört yıl eğitim gören öğrenci. Bu terimi; kısa bir eğitimden sonra yedek subaylığa nasbedilen aday anlamındaki (officer candidate) ile karıştırmamalıdır
cadet
{i}
oğul
cadet
küçük kardeş/öğrenci
cadet
{i}
küçük erkek kardeş veya oğul
cadet
harp okulu talebesi
cadet
{i}
aday
cadet
{i}
en küçük erkek çocuk
English - English
Definition of
junior, the younger or youngest son
in English English dictionary
cadet
junior, the younger or youngest son
Hyphenation
junior, the young·er or youngest son
Pronunciation
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
junior, the younger or youngest son
eşitliği bozmak için oynanan oyun
airways sequence report
More...
Clear
Favorites
More...
Clear