jump over

listen to the pronunciation of jump over
English - Turkish
-in üstünden atlamak, -den atlamak
-den atlamak
üstünden atlamak
yerinden sıçramak
over
yukarıda

Tom yukarıdan geçen helikopterleri duyabiliyordu. - Tom could hear helicopters overhead.

Zürafa yüzemez çünkü ağırlık merkezi çok yukarıda olduğundan baş aşağı döner. - The giraffe cannot swim because its centre of gravity is so high that it would topple over.

over
-in (her) tarafında
over
süresince
over
-den çok
over
aşağıya

Tom şapkasını gözlerinin üzerine aşağıya indirdi. - Tom pulled his cap down over his eyes.

over
-in üzerine
over
karşıya
over
bitmiş

Her şey bitmiş sayılmaz. - It ain't over till it's over.

Ben vardığımda parti neredeyse bitmişti. - The party was all but over when I arrived.

over
üzerine

Oğlunun ölümü üzerine ağladı. - She wept over her son's death.

Helen'in forumu bir veya iki fırın eldiveni kullanılıp kullanılmayacağı üzerine uzlaşmaz bir bölünme yaşadı. - Helen's forum experienced an irreconcilable schism over whether to use one or two oven mitts.

over
öbür tarafa
jump all over
her yerinde atlama
jump all over someone
(deyim) Azarlamak, tekdir etmek, paylamak, haşlamak
to jump over
üzerinden atlamak
over
{e} çok

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde. - Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.

Sevdiğin birinin kaybına çok uzun süre ağlama. - Don't mourn over the loss of your loved one too long.

over
tersine

Nalokson morfin türevi ilaçların aşırı dozunun etkilerini tersine çevirebilen hayat kurtarıcı bir ilaçtır. - Naloxone is a life-saving drug that can reverse the effects of an opioid overdose.

over
üstüne, üzerine; üstünde, üzerinde; üstünden, üzerinden
over
baştan başa

Tom şimdi baştan başa sözleşmeyi okuyor. - Tom is reading over the contract right now.

over
aşırı,-in üstünde
over
geçkin

300'ü geçkin insan tutuklandı. - Over 300 people were arrested.

over
altını üstüne
over
(Askeri) İLERİDE !: Gözcü tarafından, patlamaların gözetleme hattına göre hedefin ötesinde olduğunu belirtmek için yapılan bildirim. Bak. " short"
over
bütün karşıdan karşıya
English - English
{f} over

The quick brown fox did not jump over the lazy dog. - The quick brown fox didn't jump over the lazy dog.

The quick brown fox didn't jump over the lazy dog. - The quick brown fox did not jump over the lazy dog.

jump all over someone
(deyim) Scold someone severely

If I don't get home on time, my parents will jump all over me.

jump all over
gravely scold a person (e.g.: "My boss jumped all over me because I forgot to prepare the report on time")
jump over

    Turkish pronunciation

    cʌmp ōvır

    Pronunciation

    /ˈʤəmp ˈōvər/ /ˈʤʌmp ˈoʊvɜr/

    Etymology

    [ 'j&mp ] (verb.) 1530. probably akin to Low German gumpen to jump.
Favorites