Benimle gelseydiniz mutlu olurdum.
- I'd be delighted if you'd come with me.
Başkan tarafından yapılan konuşma taraftarlarını mutlu etti.
- The speech made by the president yesterday delighted his supporters.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
O hediyemden çok hoşnut oldu.
- She was much delighted at my gift.
Çin kültürü ile ilgili her zaman hoşnuttum.
- I've always been delighted with the chinese culture.