joy, great pleasure, content

listen to the pronunciation of joy, great pleasure, content
English - Turkish

Definition of joy, great pleasure, content in English Turkish dictionary

delight
{i} haz
delight
{i} sevinç

Benim için büyük sevinç, o birincilik ödülünü kazandı. - To my great delight, he won the first prize.

Elizabeth sevinçliydi. - Elizabeth was delighted.

delight
{f} hoşnut etmek
delight
{f} sevindirmek
delight
{i} sevinç veren şey
delight
{i} keyif

Erkek kardeşim pul koleksiyonundan büyük keyif alır. - My brother takes great delight in his stamp collection.

Çok keyifli bir gün geçirdik. - We've had a most delightful day.

delight
güzel
delight
{f} zevk almak
delight
{f} hoşuna gitmek
delight
{f} hoşnut et
delight
zevk vermek
delight
memnun etmek
delight
zevk

O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı. - He took delight in talking with friends.

Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk. - To see the sunrise from a mountaintop is a delight.

delight
delightful hoş
delight
(fiil) hoşnut etmek, sevindirmek, hoşlanmak, hoşuna gitmek; zevk almak
delight
şirin
delight
{f} sevindirmek; sevinmek
English - English
{n} delight
joy, great pleasure, content
Favorites