jovial and blustering; dashing

listen to the pronunciation of jovial and blustering; dashing
English - Turkish

Definition of jovial and blustering; dashing in English Turkish dictionary

bully
{i} kabadayı

Git ve o kabadayıyı döv. - Go and beat up that bully.

Neden böyle bir kabadayı gibi davranıyorsun? - Why are you being such a bully?

bully
kendinden küçükleri ezen kimse
bully
{i} hücum (hokey)
bully
kabadayılık etmek
bully
{f} zorbalık et

Dan bana artık zorbalık etmeyecek. - Dan will no longer bully me.

Onun okulda zorbalık ettiğini duydum. - I heard that he was bullying at the school.

bully
{ü} bravo
bully
{f} zorlamak
bully
ala
bully
{f} zulmetmek
bully
zorba kimse
bully
{s} mükemmel
bully
{f} zorbalık etmek
bully
dili iyi
bully
{ü} aferin
bully
{s} çok iyi
bully
güzel
bully
(isim) kabadayı, zorba, belâlı, kiralık haydut; hücum (hokey)
English - English
bully