joined together, closely united

listen to the pronunciation of joined together, closely united
English - Turkish

Definition of joined together, closely united in English Turkish dictionary

continuous
devamlı

Tüketim toplumu ev atıklarındaki devamlı bir artışa katkı sağlıyor. - The consumerist society contributes to a continuous increase in the amount of household waste.

continuous
{s} sürekli

Ayırdedilebilir bir işlev her yerde süreklidir. - A function that is differentiable everywhere is continuous.

Kuzey rüzgarı bütün gün sürekli esti. - The north wind blew continuously all day.

continuous
{s} aralıksız

Yağmur üç gün boyunca aralıksız yağdı. - It rained continuously for three days.

continuous
(Bilgisayar) sürekli yazıcı
continuous
continuously mütemadiyen
continuous
(Tıp) Devamlı, fasılasız
continuous
{s} devam eden
continuous
aynı sayfa
continuous
(printer) sürekli (yazıcı)
continuous
{s} zincirleme
English - English
{a} continuous
joined together, closely united
Favorites