joined, linked

listen to the pronunciation of joined, linked
English - Turkish

Definition of joined, linked in English Turkish dictionary

connected
{s} bağlı

Tom'un bağlı olduğunu biliyorum. - I know Tom is connected.

Tom henüz internet'e bağlı değildi. - Tom hasn't connected to the Internet yet.

connected
aktarmalı
connected
çalıştırma
connected
bağlanmış
connected
(Bilgisayar) bağlanıldı
connected
-e ait
connected
münasebette bulunmak
connected
(Bilgisayar) bağlantı kuruldu
connected
(Bilgisayar) bağlandı

Hiç internete bağlandın mı? - Have you ever connected to the Internet?

İki şehir bu otoyol ile birbirine bağlandı. - The two cities are connected by this highway.

connected
birleştirilmiş
connected
{f} bağlan

Bu onunla nasıl bağlantılı? - How is this connected to that?

Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler. - Languages that would have never found themselves together in a traditional system, can be connected in Tatoeba.

connected
{s} bitişik
connected
{s} yakın
connected
{s} ilgili

Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu. - There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.

Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar. - Mary collects anything that's connected with squirrels.

connected
birleş/bağla
connected
{s} with -e bağlı, ile ilgili, -e ait
connected
{f} bağla: adj.bağlanmış
English - English
{s} connected