joined, united, linked, tied

listen to the pronunciation of joined, united, linked, tied
English - Turkish

Definition of joined, united, linked, tied in English Turkish dictionary

connected
{s} bağlı

Bu telefon faks makinesine bağlıdır. - This telephone is connected to the fax machine.

Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı? - What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how?

connected
aktarmalı
connected
çalıştırma
connected
bağlanmış
connected
(Bilgisayar) bağlanıldı
connected
-e ait
connected
münasebette bulunmak
connected
(Bilgisayar) bağlantı kuruldu
connected
(Bilgisayar) bağlandı

Hepimiz şimdiki zamanın yanı sıra geçmişle ve gelecekle bağlandık. - All of us are connected with the past and the future as well as the present.

Bir insan aya indi. Berlinde bir duvar yıkıldı. Bir dünya kendi bilimimizle ve hayal gücümüzle bağlandı. - A man touched down on the moon. A wall came down in Berlin. A world was connected by our own science and imagination.

connected
birleştirilmiş
connected
{f} bağlan

Kendilerini geleneksel bir sistem içinde asla birlikte bulmamış olan diller Tatoeba'da bağlanabilirler. - Languages that would have never found themselves together in a traditional system, can be connected in Tatoeba.

Hiç internete bağlandın mı? - Have you ever connected to the Internet?

connected
{s} bitişik
connected
{s} yakın
connected
{s} ilgili

Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar. - Mary collects anything that's connected with squirrels.

Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu. - There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.

connected
birleş/bağla
connected
{s} with -e bağlı, ile ilgili, -e ait
connected
{f} bağla: adj.bağlanmış
English - English
{a} connected