jeder (beliebige)

listen to the pronunciation of jeder (beliebige)
English - Turkish

Definition of jeder (beliebige) in English Turkish dictionary

anybody
kimse

Niçin kimse benim cümlelerime katkıda bulunmuyor? - Why doesn't anybody translate my sentences?

Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.

anyone
hiç kimse

Tom hiç kimse için ayrım yapmaz. - Tom doesn't make exceptions for anyone.

Odada hiç kimse yoktu. - There wasn't anyone in the room.

anybody
{i} hiç kimse

Lütfen hiç kimseye söyleme. - Please don't tell anybody.

Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.

anybody
herhangi bir kimse

Ben asla herhangi bir kimseyi öldürmedim. - I never murdered anybody.

anyone
herhangi birisi

Başka herhangi birisi onu hissetti mi? - Did anyone else feel that?

O, herhangi birisine olabilirdi. - It could happen to anyone.

anybody
herhangi birisi

Herhangi birisi Tom'la konuştu mu? - Has anybody talked to Tom?

Herhangi birisi olan herkes oradaydı. - Everybody who was anybody was there.

anybody
herkes

Herhangi biri ve herkes yurtdışına gitmek ister. - Anybody and everybody wants to go abroad.

Tom ve Mary hem çok nazikler hem de isteyen herkese yardımcı olacaklar. - Tom and Mary are both very kind and will help anybody who asks.

anybody
kim olursa
anybody
birisi

Birisi o problemi çözebilir. - Anybody can solve that problem.

Tom'un birisini öldürdüğünü sanmıyorum. - I don't think Tom killed anybody.

anyone
kimse

Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler. - They said they hadn't seen anyone.

Odada hiç kimse yoktu. - There was hardly anyone in the room.

anyone
biri

Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir. - Anyone can cultivate their interest in music.

Herhangi biri onu yapabilir. - Anyone could do that.

anyone
kim

Bunu güvenli bir yerde sakla. Ona kimsenin dokunmasını istemiyorum. - Hide this in a safe place. I don't want anyone getting their hands on it.

Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler. - They said they hadn't seen anyone.

anybody
{i} kim olsa

Bunu kim olsa yapabilir. - Anybody could do this.

anybody
kimse: Is anybody at home? Kimse var mı? I couldn't find anybody. Hiç kimseyi bulamadım
anybody
i., zam
anybody
{i} herhangi biri

Tom herhangi birine ateş etmedi. - Tom didn't shoot anybody.

Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır. - Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.