Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
- Visitors to that town increase in number year by year.
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will soon be forty years old.
Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
- When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir!
- With a microwave oven like this, it's always New Year's Eve!
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
- We had a lot of snow about this time last year.
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri.
- Boston is just one of the cities I visited last year.
Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
- Tom had a rough time last year.