Tom grew up in an isolated village deep in the mountains.
- Tom derin dağlarda izole bir köyde büyüdü.
We've isolated the problem.
- Biz sorunu izole ettik.
His antisocial behavior isolated him.
- Onun antisosyal davranışları, onu izole etti.
We've isolated the problem.
- Biz sorunu izole ettik.