izlenim

listen to the pronunciation of izlenim
Turkish - English
impression

He made a favorable impression on his bank manager. - O, banka yöneticisinde olumlu bir izlenim bıraktı.

I didn't mean to give you that impression. - Sana o izlenimi vermeyi kastetmemiştim.

odour [Brit.]
ring
stamp
effect
impression intiba
odor
imprint
seemingness
odour
impressure
feeling

I don't have a good feeling about this. - Bu konuda iyi bir izlenimim yok.

I have a feeling that he knows the secret. - Onun sırrı bildiğine dair bir izlenimim var.

aura
sound

It sounds like she made quite an impression on you. - Senin üzerinde epeyce bir izlenim bırakmış gibi görünüyor.

It sounds like he made quite an impression on you. - Senin üzerinde oldukça bir izlenim bırakmış gibi görünüyor.

image
make impression
give the impression
İzlenim
impression

What's your impression, doctor? - İzlenimin nedir, doktor?

I didn't mean to give you that impression. - Sana o izlenimi vermeyi kastetmemiştim.

izlenim bırakmak
register
izlenim bırakmak
make an impression on
izlenim yaratmak
come over
izlenim yaratmak
come across
izlenim uyandırmak
impression
izlenim bırakmak
strike
izlenim bırakmak
come across
izlenim bırakmak
to make an impression (on)
izlenim edinmek
have the impression
izlenim edinmek
catch the impression
izlenim edinmek
take the impression
izlenim edinmek
get the impression
izlenim edinmek
gain an impression
izlenim uyandırmak
leave someone with impression
izlenim uyandırmak
create an impression
izlenim vermek
give the impression
ilk izlenim
(Ticaret) out of box
izlenimler
impressions

What were your impressions of it? - Onun hakkında izlenimlerin neydi?

First impressions are the most lasting. - İlk izlenimler en kalıcı olanlardır.

kalıcı (izlenim/etki)
indelible
izlenimler
impression

What were your impressions of it? - Onun hakkında izlenimlerin neydi?

First impressions are the most lasting. - İlk izlenimler en kalıcı olanlardır.

ilk izlenim olarak
as a first impression
iyi izlenim bırakmak
recommend
kalıcı izlenim
lasting impression
kötü izlenim bırakmak
blight
olumlu bir izlenim bırakmak
make a hit
olumlu bir izlenim bırakmak
to make a hit (with sb)
olumlu bir izlenim bırakmak
make a hit with somebody
olumsuz izlenim bırakmak
leave a negative impression
olumsuz izlenim uyandırmak
create a negative impression
olumsuz izlenim uyandırmak
leave a negative impression
yanlış izlenim uyandırmak
give smb a wrong impression
Turkish - Turkish
intiba
Uyaranların, duyu organları ve ilişkili sinirler üzerindeki etkileri veya belirli bir durumun kişi üzerindeki çözümlenmemiş bütün etkisi, intiba
Bir durum veya olayın duyular yolu ile insan üzerinde bıraktığı etki, intiba: "İlk izlenim olarak bana pek zeki görünmedi."- Ç. Altan
Bir durum veya olayın duyular yolu ile insan üzerinde bıraktığı etki, intiba
izlenim idaresi
Goffman'ın, kitle toplumun-daki bireylerin toplumsal veya ekonomik güce sahip patronlarının, arkadaşlarının, öğrencilerinin, vb. gözünde kabul edilebilir bir imaj yaratmak için giriştiği bilinçli veya bilinçsiz çabalar için kullandığı bir terim
İzlenim
intiba
izlenim
Favorites