izlenen

listen to the pronunciation of izlenen
Turkish - English
(Bilgisayar) followup-to
(Bilgisayar) tracked
(Bilgisayar) watched
monitored
izlenen yol
course
izlenen bağ
followed hyperlink
izlenen değişiklikler
(Bilgisayar) tracked change
izlenen değişiklikler
(Bilgisayar) tracked changes
izlenen öge
(Dilbilim) marked suppressive argument
izle
(Bilgisayar) watch

My father usually watches television after dinner. - Babam genellikle akşam yemeğinden sonra televizyon izler.

I like watching Code Lyoko. - Code Lyoko'yu izlemeyi seviyorum.

izle
{f} trace

This security system allows us to trace employees movements anywhere they go. - Bu güvenlik sistemi çalışanların hareketlerini gittikleri yerde izlemelerine izin verir.

Their traces can still be found. - İzleri hala bulunabilir.

izle
{f} follow

The dog followed its master, wagging its tail. - Köpek kuyruğunu sallayarak, sahibini izledi.

I will follow the law. - Ben hukuku izleyeceğim.

izle
(Bilgisayar) follow-up
izle
(Bilgisayar) follow up
izle
(Bilgisayar) track

Tom tried his best to cover his tracks so he could save face. - Tom izlerini kapatmak için elinden geleni denedi böylece yüzünü kurtarabildi.

The hunter followed the bear's tracks. - Avcı ayının izlerini takip etti.

izle
(Bilgisayar) monitor
izle
{f} following

Tom noticed that Mary was following him. - Tom Mary'nin kendisini izlediğini fark etti.

I didn't see anybody following us. - Bizi izleyen birini görmedim.

izle
{f} monitoring

Oliver thought that his parents, Tom and Mary, weren't setting rules or monitoring his whereabouts. - Oliver ebeveynleri Tom ve Mary'nin kurallar koymadığını ya da onun nerede olduğunu izlemediklerini düşündü.

izle
{f} watching

Felicja enjoys watching TV. - Felicja, televizyon izlemekten hoşlanır.

The student became very nervous with the teacher watching him. - Öğrenci öğretmenin onu izlemesine çok kızdı.

izle
{f} tracing
izle
{f} tracking

Layla, an Aborigene, made use of her renowned tracking skills. - Aborijin olan Leyla, meşhur izleme becerilerini kullandı.

ayakta izlenen konser
prom
ayakta izlenen konser
promenade concert
izle
{f} hound
izle
sleuth
izle
supervene
izle
{f} trail

Boys trail girls in language skills. - Oğlanlar dil becerileri konusunda kızları izler.

I don't want to leave any paper trails. - Ben herhangi kağıt izleri bırakmak istemiyorum.

izle
dogs

The hunting dogs followed the scent of the fox. - Av köpekleri tilkinin kokusunu izledi.

izle
dogged
izle
spoor
English - English

Definition of izlenen in English English dictionary

izle
A spark, ember