He argued for our forming the alliance with that nation.
- O, o ülke ile ittifak kurmamızı savundu.
There is an important alliance between these two countries.
- Bu iki ülke arasında önemli bir ittifak vardır.
There is no chance of a union between the two countries.
- İki ülke arasında hiçbir ittifak şansı yok.