ittifak

listen to the pronunciation of ittifak
Turkish - English
alliance

There is an important alliance between these two countries. - Bu iki ülke arasında önemli bir ittifak vardır.

Iceland entered into an alliance with France. - İzlanda, Fransa ile bir ittifaka girdi.

union

There is no chance of a union between the two countries. - İki ülke arasında hiçbir ittifak şansı yok.

alliance; agreement, concord
federation
confederation
agreement, unanimity of purpose. İ
(Hukuk) alignment, alliance
hookup
agreement
understanding
(Kanun) joining
allience
unanimity
confederacy
ittifak Devletleri
hist. the Central Powers (in the First World War)
ittifak devletleri
Central Powers
ittifak devletlerinden biri
cobelligerent
ittifak etmek
confederate
ittifak etmek
to agree, be unanimous
ittifak etmek
to ally (with/to)
ittifak ettirmek
confederate
İttifak Kuvvetleri
(Hukuk) Allied Powers
Sened-i ittifak
Document of agreement
İttifak devletleri
(Tarih) c entral powers
Harekat İttifak müşterek kontrol grubu
(Askeri) Operation Alliance joint control group
NATO İttifak Önceden Düzenlenmiş Sivil Uçak Programı
(Askeri) North Atlantic Treaty Organization (NATO) Allied Pre-Committed Civil Aircraft Program
siyasi ittifak
(Politika, Siyaset) political alliance
Turkish - Turkish
Oy birliği
(Osmanlı Dönemi) beraber hareket etmek için sözleşmek, anlaşmak
Anlaşma, uyuşma, bağlaşma
ittifak etmek
Anlaşmak, uyuşmak, bağlaşmak
senedi ittifak
Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa ile Rumeli ve Anadolu âyanı arasında 1808'de imzalanan ve Osmanlı padişahının mutlak egemenliğini sınırlayan sözleşme
senedi ittifak
Alemdar Mustafa Paşa ile Rumeli ve Anadolu âyanı arasında 1808'de imzalanan ve Osmanlı padişahının mutlak egemenliği sınırlayan ilk sözleşme
ittifak
Favorites