Tom drives an imported car.
- Tom ithal edilmiş bir arabayı kullanıyor.
This is a crude material imported from Malaysia.
- Bu, Malezya'dan ithal edilmiş bir ham maddedir.
Different countries import many goods.
- Farklı ülkeler, pek çok mal ithal etmektedirler.
We imported this from Australia.
- Bunu Avustralya'dan ithal ettik.