itemizes

listen to the pronunciation of itemizes
English - Turkish

Definition of itemizes in English Turkish dictionary

itemize
(Ticaret) kalem kalem yazmak
itemize
liste yapmak
itemize
listelemek
itemize
dakikleştirmek
itemize
ayrıntıları ile yaz
lists
listeler

Çocuklar Noel listelerini, Noel Baba okur umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdi. - The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them.

Onun adı listelerde değil. - Her name is not on the lists.

itemize
ayrıntılarıyla yaz

Giderleri ayrıntılarıyla yazmanızı istiyorum. - I'd like you to itemize the charges.

itemize
{f} ayrıntılı olarak belirtmek
itemize
{f} ayrıntılarıyla yazmak
itemize
{f} ayrıntıları ile yazmak
lists
{i} er meydanı
lists
{i} parmaklıklar
lists
{i} yarışma pisti
English - English
lists
itemize
item·ize itemizes itemizing itemized in BRIT, also use itemise If you itemize a number of things, you make a list of them. Itemise your gear and mark major items with your name and post code. a fully itemised bill. to make a list and give details about each thing on the list
itemize
specify individually; "She enumerated the many obstacles she had encountered"; "The doctor recited the list of possible side effects of the drug"
itemize
{f} catalog, list, enumerate, set down in full detail (also itemise)
itemize
place on a list of items; "itemize one's tax deductions
itemize
To state in items, or by particulars; as, to itemize the cost of a railroad
itemize
place on a list of items; "itemize one's tax deductions"
itemizes
Favorites