istihkak

Turkish - English

Definition of istihkak in Turkish English dictionary: deserving, merit, right; share, due, ration; one's due, one's share; deserving, meriting; ration; (Hukuk) allowance; share; right; (Kanun) desert; deserving; title
istihkak davası law action: for recovery of property
istihkak çizelgesi: (Askeri) table of allowance
ateşlemeyi geciktirme düzeni; personel istihkak listesi; assembler programlama d: (Askeri) permissive action link; personnel allowance list; program assembler language
harp zamanı personel istihkak listesi: (Askeri) wartime personnel allowance list
müşterek istihkak tablosu; müşterek teknik mimari: (Askeri) joint table of allowances; joint technical architecture
yetki verilmiş dişçi sınıfı istihkak listesi: (Askeri) authorized dental allowance list
yetki verilmiş sıhhi istihkak listesi: (Askeri) authorized medical allowance list

Turkish - Turkish

Definition of istihkak in Turkish Turkish dictionary: Hakkı olma, hak kazanma; Hizmet karşılığı kazanılan hak (para); Hizmet karşılığı kazanılan hak, para: "Biz, benzincinin istihkakını düşeriz, siz de benzini alırsınız."- M. Ş. Esendal
İSTİHKAK: (Osmanlı Dönemi) Kazanılan şey, hak edilen
İSTİHKAK: (Osmanlı Dönemi) Hakkını almak. Hakkını istemek
İSTİHKAK: (Hukuk) Hak istemek, hak ediş

istihkak

Hyphenation

is·tih·kak

History

Favorites