What's your favorite email client?
- Favori eposta istemcin kimdir?
I must request you to obey my orders.
- Emirlerime uymanı istemeliyim.
As you requested, I have attached a recent passport-sized photograph.
- İstemiş olduğunuz gibi, yeni çekilmiş bir vesikalık fotoğrafımı ekledim.
I don't feel like running all the way to the station.
- Canım istasyona kadar tüm yolu koşmak istemiyor.
I don't want to run into them.
- Onlara rastlamak istemiyorum.
I do not want to reject this claim.
- Ben bu iddiayı reddetmek istemiyorum.
Are you sure you don't want to consider another option?
- Başka bir seçenek düşünmek istemediğinden emin misin?
Tom didn't want Mary to call him all the time.
- Tom Mary'nin her zaman kendisini aramasını istemiyordu.
Tom called Mary to ask her whether she wanted him to buy some bread on his way home from work.
- Tom Mary'yi işten eve giderken onun biraz ekmek almasını isteyip istemediğini sormak için aradı.
Jack made me go there against my will.
- Jack, istemediğim halde beni oraya gönderdi.
It's very unlikely that Tom will ever want to travel alone.
- Tom'un tek başına seyahat etmek istemesi çok zayıf bir olasılıktır.
We're here to demand justice.
- Adalet istemek için buradayız.
I didn't demand anything.
- Hiçbir şey istemedim.