israr et

listen to the pronunciation of israr et
Turkish - English
take into ones mind
take into one's mind
insist

My father insisted I should go to see the place. - Babam yeri görmem gerektiği konusunda israr etti.

Tim's wife insisted on his taking her to Paris. - Tim'in eşi ona onu Paris'e götürmesi için israr etti.

ısrar et
take into ones mind
ısrar et
persist

To err is human, but to persist in error is diabolical. - Hata yapmak insana mahsustur ama hatada ısrar etmek şeytanidir.

The lady persisted in wearing such an old-fashioned shirt. - Bayan böyle eski moda bir gömlek giymekte ısrar etti.

ısrar et
take into one's mind
ısrar et
insist

The millionaire insisted on acquiring the masterpiece no matter how much it cost. - Maliyeti ne kadar olursa olsun, milyoner sanat eserini alma konusunda ısrar etti.

They insisted on my getting the work done by tomorrow. - Onlar yarına kadar işi yaptırmamda ısrar ettiler.

ısrar et
importune
israr et
Favorites