isolation, confinement; blockage, enforcement of sanctions

listen to the pronunciation of isolation, confinement; blockage, enforcement of sanctions
English - Turkish

Definition of isolation, confinement; blockage, enforcement of sanctions in English Turkish dictionary

quarantine
karantina

Ben karantina altındayım. - I'm under quarantine.

Ebola virüsü taşıdıklarından süphelenilen kişiler için 21 günlük bir karantina vardır. - There is a 21-day quarantine for people suspected of having contracted the Ebola virus.

quarantine
karantinaya almak
quarantine
{f} karantinaya koy
quarantine
{f} izole etmek (ülke)
quarantine
karantina,v.karantinaya koy: n.karantina
quarantine
(Tıp) Karantina, tecrithane
quarantine
(isim) karantina
quarantine
quarantine regulations karantina nizamları
quarantine
quarantine flag karantina bayrağı
quarantine
ayırmak
quarantine
(Askeri) KARANTİNA TECRİT: Bulaşıcı bir hastalığa maruz kalan şüpheli durumdaki insan ve hayvanları, hastalığın en uzun kuluçka devresine eşit bir süre kimse ile temas ettirmemek suretiyle alınan tedbir. Ayrıca bak "absolute quarantine". "working quarantine" ve " "isolation"
quarantine
karantinaya al

Kasabaya virüs bulaştı ve şimdi karantinaya alındı. - The town was infected by the virus and is now quarantined.

Hapishanenin tamamı karantinaya alındı. - The entire prison's been quarantined.

quarantine
bulaşıcı hastalık işareti olan sarı bayrak
quarantine
{f} tecrit etmek (ülke)
quarantine
quarantine period karantina müddeti
English - English
{i} quarantine
isolation, confinement; blockage, enforcement of sanctions
Favorites