This is Tom, my colleague.
- Bu Tom, iş arkadaşım.
My colleague and her husband are both American.
- İş arkadaşım ve kocasının ikisi de Amerikalı.
Mary saw Tom flirting with a coworker.
- Mary Tom'un bir iş arkadaşıyla flört ettiğini gördü.
This clothing is my coworker's, not mine.
- Bu kıyafetler benim iş arkadaşımın, benim değil.
They are collaborators.
- Onlar iş arkadaşıdırlar.
She gave a lift to a co-worker.
- O bir iş arkadaşını arabayla götürdü.
Tom injured a co-worker.
- Tom bir iş arkadaşını yaraladı.
Tom's behaviour had very negative effects on his workmates.
- Tom'un davranışlarının onun iş arkadaşları üzerinde çok olumsuz etkileri vardı.
My boyfriend and I were workmates.
- Erkek arkadaşım ve ben iş arkadaşlarıydık.