Two huge bull elephants duelled for several days to determine which one would father the next generation.
- İki iri boğa fili, hangisinin yeni nesil babası olacağını belirlemek için birkaç gün boyunca düello yaptı.
Yesterday I went to the zoo and saw a huge walrus.
- Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm.
He was large, not to say fat.
- Ona şişman denmez, iriydi.
Mary has big brown eyes.
- Mary'nin iri kahverengi gözleri var.
Ken's dog is very big.
- Ken'in köpeği çok iri.
An elephant is an enormous animal.
- Filler iri bir hayvandır.
Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
- Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
This wooden piece of furniture is too bulky.
- Bu ahşap mobilya parçası fazla iridir.