Turkish - English
Definition of irgat in Turkish English dictionary
- ırgat
- windlass
- ırgat
- laborer
- ırgat
- laborer; farm laborer, farmhand; construction worker
- ırgat
- capstan
- ırgat
- windlass, winch
- ırgat
- capstan, windlass
- ırgat
- labourer [Brit.]
- ırgat
- hand
- ırgat
- hod carrier
- ırgat
- {i} labourer
- ırgat babası
- capstan head
- ırgat başı foreman, overseer
- (of a gang of laborers)
- ırgat gibi çalışmak
- to slave, to toil
- ırgat gibi çalışmak
- to slave, work like a Trojan
- ırgat kastanyolası
- chain compressor
- ırgat pazarı
- place where employers can find laborers who seek work
- ırgat pazarı
- place where labourers can be hired
- ırgat pazarına döndürmek
- to mess up
- ırgat pazarına döndürmek
- to turn (a place) upside down, make a complete mess of (a place), make a shambles of (a place)
- Irgat
- ranch hand
- basamaklı ırgat
- differential windlass
- elektrikli ırgat
- electric gypsy
- irgat
- A manual labourer on a ranch, such as a cowboy
- irgat
- a hired had on a ranch
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of irgat in Turkish Turkish dictionary
- ırgat
- Tarım işçisi, rençber
- ırgat
- Tarım işçisi
- ırgat
- Tarım işçisi, rençber: "Ayak altında bir ırgat veya baş üstünde bir ana işlerinizi görür."- F. R. Atay
- ırgat
- Yapı işçisi
- ırgat
- Gemilerde ve yapılarda yatay kollarla ve birkaç kişi tarafından çevrilen bocurgat
- IRGAT
- (Osmanlı Dönemi) (Rumca) Rençber, işçi
- IRGAT
- (Osmanlı Dönemi) Yapı işçisi. Amele
- IRGAT
- (Osmanlı Dönemi) Gemilerde demir zincirini toplamak için ve binalarda bazı ağır şeyleri kaldırmak için zincirlerle çevrilmiş, ufki bucurgat